Doğallığın ve Sakinliğin Temsili: Doğanbey Köyü
24 Şubat 2020
Fantastik ve gizli kalmış bir köşesi Anadolu’nun, Doğanbey Köyü… Hikayesi, kendine has bitki örtüsü, taş evleri ve doldurulmuş hayvan müzesiyle Doğanbey Köyü, dingin yaşamını sessiz sedasız sürdürmeye devam ediyor. Bizler de onun benzersiz dinginliğinin tadını almak için, minik adımlarla taş yollarını arşınlamaya başlıyoruz.
Domatia’dan Doğanbey’e: Köyün Tarihsel Serüveni
Doğanbey’in 1850’li yıllara dayanan ilginç bir hikayesi var. Osmanlı dönemi, Padişah Abdülaziz… Dönemin padişahı tarafından duyurulan ferman ile sıtma hastalığından kaçan rumlar, bu bölgeye gelip yerleşiyorlar. Bu şekilde kuruluyor Domatia, yani Doğanbey Köyü… Domatia rumca bir kelime, odalar anlamına geliyor. Köye Domatia adının verilmesinin sebebi de aslında köyün simgeleri haline gelmiş taş evleridir. Merkez bir avlu etrafında yer alan kutu şeklinde odaların oluşturduğu mimari anlayışı neticesinde böyle bir isim alıyor, şimdiki ismiyle Doğanbey Köyü.
Mübadele dönemi öncesi ve bu dönemde yaşadığı ilginç olaylar düşünüldüğünde, tarihsel olarak şu kadarcık ömründe çok görmüş geçirmiş diyebiliriz Doğanbey Köyü için. Bugün yalnızca tek hanesi dolu olan bir köy halini almış. Mübadele zamanında köyün asıl sahipleri olan rumlar köyden göçmüşler. Yerlerine gelen yeni köy topluluğu ise 80’li yıllarda Yeni Doğanbey Köyü olarak bilinen ve Doğanbey Köyü’nden biraz daha aşağıda konumlanan köye taşınmışlar. Bunun sebebi de tarım faaliyetlerini daha konforlu bir şekilde gerçekleştirebilme imkanıymış.
Peki Nerede Bu Doğanbey Köyü?
Doğanbey Köyü, Aydın şehrimizde yer almaktadır. Aydın’ın Söke ilçesine bağlı bir noktada yer alan Doğanbey Köyü, bu konumu itibariyle Büyük Menderes Deltası üzerinde enfes görüntüleri sizlerle buluşturur. Bu coğrafya, çok eski zamanlardan bu yana farklı uygarlıklara ev sahipliği yapma özelliğini taşımaktadır. Dilek Yarımadası çerçevesinde değerlendirildiği için Doğanbey Köyü de milli park sit alanı içinde yer almaktadır.
Doğanbey Köyü’nde Taş Yolları Arşınlamak
Doğanbey Köyü’nün belki de günümüzdeki en vurucu yanı, doğallığın ve sakinliğin bir arada, eşsiz bir uyumla birbirini tamamlamasıdır. Anadolu’nun fantastik ve gizli kalmış bir köşesi olması elbette bunun en büyük sebeplerinden bir tanesidir. Bugün Doğanbey Köyü, tamamen ekolojik bir yaşam modeliyle kendi pupası içinde huzurla sakinlerine ev sahipliği yapmaktadır. Üstelik mevcut sakinleri, Doğanbey Köyü’nün bu özgün yanının korunması için epey uğraş vermekte. Bu da bu coğrafyanın mütevazi yapısının korunarak devam etmesini, adeta bir hayaller köyü olarak kalmasını sağlamaktadır.
Doğanbey Köyü’nde yolları arşınlamak Büyük Menderes ve Ege’nin büyüleyici manzarasıyla karşılaşmanızı sağlıyor. Taş evlerin verdiği hissiyatla doğanın güzelliği birleşince ortaya özel bir inziva noktası çıkarıyor. Elbette bu sessiz dünyada, restore edilmiş ya da aslına uygun inşa edilmiş evlerin dışında bir işletme göremezsiniz. Taş evlerin büyüsünü yaşayarak burada dolaşmak inanın sizleri dinlendirecek. Köyün en meşhur evi olan Papazın Evi’ni de görmeden gitmek olmaz…
Doğanbey Köy girişinde yer alan Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Ziyaretçi Tanıtım Merkezine uğrayarak bölgeye dair çok sayıda bilgiye ulaşmak mümkün. Bitki örtüsü ve hayvan türleri hakkında detaylı bilgi alınıp doldurulmuş hayvan müzesi ziyaret edilebilir. Sonrasında kendinizi çok da fazla olmayan köy sokaklarına bırakın, doğanın dinginliği ve eşsiz manzaraları kucaklayın. Bilgi alabileceğiniz ve doğanın güzellikleri arasında gözünüze çalınacak bir özel bitki de var Doğanbey Köyü’nde. Adı mor fincan çiçeği ve sadece burada yetişiyor.
Aryum tecrübeli ekibi ve özel yaklaşımıyla, bu fantastik köşeyi sizler de keşfedebilirsiniz. Üstelik Doğanbey Köyü’nin yer aldığı tur paketiyle Şirince’den yola çıkarak, Doğanbey Köyü’nün yaklaşık 6 kilometre uzağında yer alan Karina Sahilini de görme fırsatı elde edeceksiniz.
Şirince’nin şirinliği, Doğanbey’in büyüsü ve Karina Limanında yenen yemeğin ardından izlenecek gün batımı ile benzersiz bir deneyim sizleri bekliyor.