lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit
lorem ipsum dolor sit

Araç Kalkış Noktaları ve Saatleri

  • 07:00  Bostanlı İskele
  • 07:30 Ege Üniversitesi Hastanesi Önü

1. GÜN

Yolda vereceğimiz kahvaltı molamızın ardından ilk olarak Aydın ili, Germencik ilçesi, Ortaklar beldesine bağlı Tekinköy sınırları içinde, Ortaklar-Söke karayolu üzerinde yer alan Magnesia Antik’e gidiyoruz. Magnesia kaynaklara göre Thessalia'dan gelen ve Anadolu'ya ilk gelen Helenler arasında sayılan Magnetler tarafından kurulmuştur. MÖ 4. yüzyılda inşa edilen kent, geniş surlarla korunuyordu. MS 12. yüzyıla kadar yaşamın varolduğu antik kent yapılarının çok az bir kısmı günümüze kadar sağlam bir şekilde gelebilmiş. Şehirde stoa, agora, propylon, tapınak gibi bir antik kentte olması gereken birçok yapı önceden var olmasına rağmen günümüzde henüz ayağa kaldırılamadığı için belirleyici bir rol üstlenememekteler. Magnesia ziyaretimizden sonra Priene’ye doğru yola çıkıyoruz. Priene: Antik Priene kenti bir zamanlar bir liman kentiydi ancak Meander Nehri'nden gelen silt körfezini doldurdu ve canlılığını kesti. Bugün site denize yaklaşık 16 km uzaklıktadır. Orijinal şehir ise her iki tarafta iki limana sahip bir yarımadaydı. Priene, tüm sokakları birbirlerine dik açılardan yerleştirilmiş bir plan plan sistemine yerleştirildi. İnanılmaz derecede geniş alan, muhteşem bir uçurumun (Myclet Dağı) eteğinde oturmakta ve Helenistik sanat ve mimarinin mükemmel örneklerini barındırmaktadır. Dünyanın bilinen en eski tiyatrolarından biri olan Priene Tiyatrosu‘nu gezip buradan sonra Menderes‘in gazabına uğramadan önce çağının en önemli liman şehri olan MİLETOS antik şehrine gidiyoruz. Milet: Meander Nehri'nin ağzında bugünkü Akköy yakınlarındaki antik kent. Oldukça müreffeh olan Anadolu'nun en büyük şehirlerinden biriydi ve birçok koloni kurdu. Eski filozoflar Anaximander, Anaximenes ve Thales, şehir plancısı Hippodamus ve mimar Isidorus'un eviydi. Ticaret yollarında belirgin bir yere sahip olan Milet, bu alandaki en önemli liman oldu ve İyon Konfederasyonu'nun on iki kentinin en aktif üyesiydi. 7. yüzyılda B.C. Kent, sırasıyla Persler, Romalılar ve Selçuklu Türkleri tarafından kontrol edildi. Bir başka antik kent Didyma’ya gidiyoruz. İlk olarak Didyma’da öğle yemeğimizi alıyoruz. Didyma: "ikizler" anlamına geldiği ve buranın Zeus ve Leto'nun ikizleri Apollon ve Artemis'i doğuran buluşma yeri olduğu düşünülmektedir. Antik dünyada Didim, Apollo'ya ithaf edilmiş bir kehanet merkezi olarak ünlü ve Yunanistan'da Delphi'deki kahine benzer şekilde Anadolu'da bir amaca hizmet etti. Bir şehir değildi, ancak 12 mil kutsal yolla Milet ile bağlantılı bir kutsal yerdi. Apollon Tapınağı ile ünlü bu kenti ziyaretimiz sonrası Bodrum’a doğru yola çıkıyoruz. Bodrum’a yavaş yavaş yaklaşırken karşımıza Güvercinlik koyu çıkıyor. Güvercinlik koyunda kısa bir fotoğraf molasından sonrası Bodrum’a varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

2. GÜN

Sabah kahvaltımızı aldıktan sonra otelimizden ayrılıyor ve  Bodrum’da serbest zaman... Serbest zamanımız sonrası tur otobüsümüze geçip ilk olarak Çomakdağ’a gidiyoruz. Ege’de geleneklerini bugüne kadar koruyan yörük köylerinden biri Çomakdağ. Milas’a bağlı olan köy, Bafa Gölü ile Milas arasında Beşparmak dağlarının yamacında kurulmuş ve yaklaşık 300 haneden oluşuyor. Köyün geçim kaynağı ipek böceği dokumacılığı. Çomakdağ köyünün adı “Çomakdağ Kızılağaç" olarak da anılmakta, geçmişte ayrı iken sonradan birleştirilmiş bu iki köyü görüyoruz. Daha sonra Bafa gölünde antik HERAKLIA kentinin yamacında öğle yemeğimizi alıyoruz. Muhteşem göl manzarasına hakim restoranımızdaki yemeğin ardından Heraclia Antik Kenti'ne geçiyoruz. Bafa Gölü, Latmos Dağları ile çevrilidir. Latmik Körfezi başında yer alan Heraclia, başında, etkileyici dağın adını alıp, deniz seviyesinden 1300 metre yüksekliğe ulaşan Latmus olarak anılmıştır. Körfezin başında bulunan Heraclia, Efes'ten Didim'e - Milet ve Priene'ye uzanan popüler ticaret yolundan uzak olan önemli bir şehir haline geldi.

Bu mistik dağlar, hırslı yürüyüş ve doğa yürüyüşü turları için mükemmel bir alan. 700 A.D sızar ve rahipler bu uzak dağ yamaçlarında izlerini bıraktı. Bizans manastırları ve mermer mağaralar gezi gezileri için favori yerlerdir. Daha sonra Kapıkırı’ya geçiyoruz. Kapıkırı köyü antik kenti Heraklia'nın kalıntıları üzerine kurulmuştur. Tepede yer alan kayalıklarda bulunan şehir surları, yol başlangıcından itibaren gözükmektedir. Bu surların manzarası ise, Kapıkırı köyünün arka kısmına bakmaktadır. Surlar M.Ö 287 yılı içerisinde General Lysimakhos tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Surlar ile beraber 65 kule ve göl seviyesinden 500 metre yükseklikte, 4 mil uzunlukta duvar surları ile Heraklia çevrelenmiştir. Yapısında kesme taş bloklar kullanılan bu surlar, günümüzde bile hala oldukça sağlam durumdadır. Restorasyon ve sağlamlık amacıyla yapıyı korumak için bazı ek taşlar ile desteklenmiştir. Heraclia Ionia'da bulunmasına rağmen karakteristik bir Karya kentiydi ve tarihçesi Caria olaylarıyla oluştu… Bu büyülü dağları keşfettikten sonra İzmir’e doğru yola çıkıyoruz. Siz değerli misafirlerimizi alış noktalarımıza bırakarak bir sonraki Aryum turunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

  • Lüks Araçlar ile ulaşım
  • Hotelde 1 gece konaklama
  • Otelde Alınan Sabah Kahvaltısı (1) Akşam Yemeği (1)
  • Programda belirtilen tüm turlar ve geziler
  • Aryum Turizm Profesyonel Türkçe Rehberlik Hizmeti
  • Seyahat Sigortası

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler

  • İlk gün yolda alacağımız Sabah kahvaltısı
  • Tüm öğle yemekleri
  • Tüm içecekler
  • Müze ve Ören yeri giriş ücretleri
  • Otelde yer alan mini bar ve ekstra harcamalar